19 Haziran 2015 Cuma

Dikkat Çocuklar Siber Zorbalık Kıskacında!


Sanal ortamda ‘küçük düşürücü saldırı’ anlamına gelen siber zorbalık, gençler arasında hızla yayılıyor. Bu tehlike yüzünden birçok öğrenci psikolojik çöküntü yaşarken okulu bırakan, intihara kalkışanlar bile var. Lise öğrencileri arasında yapılan bir araştırmaya göre,  siber zorbalığa başvuranların oranı yüzde 28’e ulaştı.

İnternet hayatın her alanına yayılırken birçok yeni zararı da ortaya çıkıyor. Bunların başında gelen siber zorbalık, iletişim teknolojilerini kullanarak kişileri sürekli rahatsız ve alay etme, küçük düşürücü sözlerle hayatlarını zorlaştırma, fotoğraflarını izinsiz kullanma, sahte isimle sosyal paylaşım sitelerine üye olma, kişiler hakkında dedikodu yayma gibi birçok yolla yapılan eylem. Türkiye’de siber zorbalık yapma oranı yüzde 28’e, maruz kalma oranı ise yüzde 30’a ulaştı. Bu oran Belçika’da yüzde 18, Amerika’da yüzde 21. Bu yüzden birçok öğrenci psikolojik çöküntü yaşarken aralarında okulu bırakan ve intihara kalkışan da var.

 14-19 yaş arasında lisede okuyan 227 öğrenciyle bir anket yapan ODTÜ Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Erdur Baker, bu kavramın Türkiye için çok yeni olduğunu fakat gittikçe yaygınlaştığını belirtiyor. Prof. Dr. Kürşat Çağıltay da mücadele için bilinçlendirme çalışması yapılması ve çocukların sanal dünyada korunmaya yönelik becerilerinin geliştirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Uzmanlar, çocuğu siber zorbalığa maruz kalan ailelere “Sorunu kendiniz çözmeye çalışmayın, resmî mercilere başvurun.” tavsiyesinde bulunuyor. Ayrıca çocukların internet kullanımının yakından takip edilmesi öneriliyor.

Sanal âlem, kişilik bozukluğu ve intihara neden oluyor
Bilgi Teknolojileri Uzmanı ve Bilgi Güvenliği Uzmanı Onur Oktay ise teknolojinin hızla ilerlemesiyle zorbalığın sanal âleme taşındığını söylüyor. Oktay, ‘siber zorbalık’ adını alan internet ortamındaki saldırı ve tehditlere şöyle dikkat çekiyor: “Bu durum öyle boyutlara ulaştı ki, kullanıcıları paranoyaya bile sürüklüyor. Sosyal ağ kavramının ve mobilitenin yaygınlaşmasından dolayı gençler ve çocukların elinde gördüğümüz telefonlar tehlikeli hale geliyor. Yaptığım bir araştırmaya göre birçok veli, çocuklarının bilgisayarına güvenlik amaçlı antivirüs yazılımı kuruyor. Fakat telefonundan internete girmesine karışmıyor ve kontrol etmiyor. Akıllı telefonların yüzde 70’inde antivirüs yer almıyor. Dolayısıyla telefonları kullanan gençler ve çocuklar da direkt olarak internetin tehlikeli sularına korunmasız olarak çıkıyor. Durum böyle olunca sözlü, mesajlı, resim ve video materyalleriyle zorbalığa maruz kalıyorlar. Bu durum özellikle sosyal durumu vasat olan çocuklarda psikolojik problemlere neden olabiliyor. Sonunda çocuk dengesiz hareketlerde bulunuyor, saldırgan oluyor, kişilik bozukluğu yaşıyor ve intihar edebiliyor.”(Kaynak:Zaman)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder